Bruksizm (diş sıkma) ve clencing (diş gıcırdatması); genellikle uyku esnasında oluşan güçlü çene hareketleriyle kendini gösteren dişlere ve kaslara zarar veren alışkanlıklardır. Normal bireylerde alt ve üst çenedeki dişlerimizin çiğneme ve yutkunma fonksiyonları dışında karşılıklı temasa geçmemesi gerekir.

Bruksizm (diş sıkma) alışkanlığının temelinde stres ve bazı dişeti problemleri yatar.
Ne yazık ki stres çağımızın hastalığı olup baş edebilmesi zor bir problemdir.
Diş sıkma alışkanlığının sonucu olarak dişlerde ve alt çene ekleminde olumsuz durumlarla karşılaşılmaktadır.
Dişlerde aşınma, sızlama, çatlak ve bazen ileri durumlarda kırılmalar görülebilir.
Toplumumuzda da sıklıkla görülen bu rahatsızlıktan çoğu zaman hastanın kendisinin de haberi olmamaktadır.

Belirti olarak yanağın iç yüzünde beyaz çizgiler oluşur ve dilin etrafında dişlerin izleri görünür.

Clencing (diş gıcırdatması) probleminde ise dişlerin sivri kısımlarında aşınmalara bağlı düzleşmeler oluşur. Bu durum bireylerin burun ucu- cene ucu mesafelerinde azalma ile sonuçlanır bir başka değişle dikey boyut düşer.

İleri derecelerde dış gıcırdatma problemlerinde dikey boyut düşmesine bağlı olarak kişinin dudak kenarları aşağıya doğru sarkar ve yaşlı bir görünüm oluşur.

Ayrıca baş boyun ve yüz kaslarında ağrı oluşur.

Sabah uyandığınızda yanak bölgesi, şakak bölgesi, boyun, hatta sırt ağrıları ile uyanıyorsanız dişlerinizi gıcırdatıyor olabilirsiniz.

Diş sıkma alışkanlığı geceleri kendini gösterse de ileri vakalarda gündüz de aynı fonksiyonel bozukluğun görüldüğü tespit edilmiştir.

Diş sıkma ve gıcırdatma tedavilerinin amacı; dişlerde ve çene ekleminde oluşabilecek kalıcı zararları önlemek ve ağrıyı ortadan kaldırmaktır.



Tedavi için kişiye özel, sert ve karşı çenedeki dişlerle tam temas sağlayacak şekilde uyumlandırılmış gece koruyucularını kullanmak gerekir.

Bu apareylerin amacı uyku sırasında dişlerin birbirleri ile temasını engellemek ve dişlerin aşınmasını önlemektir.

Genellikle üst çeneye yapılan gece koruyucuları, alt ve üst çene dişlerinin arasına yerleştirilerek kullanılır.

Ancak gece koruyucularının çoğunlukla tek başlarına yeterli olmayabilmektedir.

Bu nedenle hastalığın sergilediği tabloya göre gece koruyucularının yanında bazı ek tedavilerinde uygulanması gerekmektedir. Bu tedaviler; stres terapisi, rahat uyumayı sağlayıcı önlemler, kas gevşetici ilaç uygulaması, hatalı yapılmış diş dolgusu ve kaplamaların yenilenmesi, eksik olan dişlerin yerine koyulabilmesi için protez uygulamalarıdır.

Gece plağının yanı sıra günümüzde diş sıkma tedavilerinde en çok kullandığımız yöntemlerden biri de botoks uygulamalarıdır.

Çocuklarda görülen diş gıcırdatma normaldir ve bir takım büyüme ile ilgili değişimler için gereklidir.

Ancak ana dişler tamamen çıktıktan sonraki bu olumsuz alışkanlıklar için doktorunuza başvurmanız gereklidir.